KULSSAK HAKKINDA
KÜL-SSAK HAKKINDA
Kültür Sanat ve Sosyal Araştırmalar Kulübü 2000 yılı Mart ayında kuruldu. Kulüp kurma çalışmaları bizlerinde içinde bulunduğu 15 kişilik kurucu üye tarafından 3 ay yürütüldü. Türkiye de ve özellikle üniversitelerde herhangi bir örgüt kurmak hem birçok prosedürden hem de birçok zorlukta n geçer. Yani biraz sabır ve mücadele etmeyi gerektiriyor. 15 Kurucu üye çok kısa bir zaman içersinde 150 kişilik üye ile büyüdü. 100 kişi ile Siyasal partilerin kurulduğu bir ülkede bu sayı Türkiye standartlarında gerçekten çok ciddi bir rakamı ifade etmektedir. Bu yüzden kulüp kurulduğu ilk andan itibaren gerek Üniversite yönetimi gerekse yerel yöneticiler (Belediye, Emniyet vs.) tarafından oldukça önemsendi.
Kulübü kurarken temel amacımız, zaten pek iyi durumda olmayan ve Deprem ile birlikte daha da silikleşen Üniversitemizin sosyal hayatını harekete geçirmek ve yönlendirmekti. Türkiye de genel olarak bir kültür yozlaşması ve erozyonu yaşanıyor. Özellikle üniversite gençliği bunu daha da derinden ve hızlı yaşayan bir kesim. Geleceğe dair projeler geliştirirken bunu es geçemezdik. Çünkü biz de bu erozyondan etkileniyoruz. Bu nedenle Kültür-Sanat ve Sosyal araştırmalar la ilgilenmek, en azından kendi yaşadığımız çevre içinde; ulaşabildiğimiz insanları ve kendimizi dönüştürmeyi, hareket ettirmeyi ve bu yozlaşmayı durdurma iddiasını ifade ediyordu. Şimdiye kadar bunda ne kadar başarılı olduk veya olamadık bunu tahmin etmek ve ölçmek gerçekten zor fakat şunu söyleyebiliriz, yaşanan olumsu bir sürecin ya bir parçası olacaktık yada ona karşı bir şeyler yapmak için emek harcayacaktık. Biz ikincisini seçtik.
Organizasyonumuzun yönetsel yapısı kuruluş aşamasında ve ilk yılında aşağıdaki şekilde de görüldüğü üzere formal bir yapıya sahipti. 6 kişilik bir yönetim kurulu ve onun altında komisyonlar onun altında da üyeler bulunmaktaydı.
Başkan
Yönetim Kurulu
Komisyon Başkanları
Komisyon Üyeleri
Bes komisyonumuz bulunaktaydı: 1) Sinema-Tiyatro, 2) Resim-Karikatür, 3) Müzik, Sosyal Araştırmalar ve 5) Basın-Yayın. Her komisyon, üyesi ile birlikte kendi faaliyetlerini, çalışma programını planlar ve uygulardı. Bunları bir bilgi olarak da yönetim kuruluna bildirirdi. Komisyonlar arası ilişkiler ve etkileşimler biraz zayıftı. Yönetim kurulu ise bütün kulübü ilgilendiren konular ve faaliyetler konusunda projeler geliştiren ve kararlar alan bir organ olarak çalışmaktaydı. Yönetim kurulu senede bir kez Genel Kurul tarafından (yani bütün üyeler) açık oy esasına dayanan seçimle belirlenirdi.
Yaklaşık 1 yıldan beri bu yönetim yapısını organizasyonumuzun yeni ihtiyaçları ve konumu nedeniyle değiştirdik. Bugün daha demokratik, işlevsel ve informal bir yönetsel yapımız var. Dikey değil yatay, şematik değil şekilsiz, merkeziyetçi değil yerelci bir yapı bu. Bugün aşağıdaki şemada da görüldüğü gibi diyemeyeceğimiz yani şematize edemeyeceğimiz, birbirinden ayrı komisyonların olmadığı, sabit ve ayrı bir karar organı olarak yönetim kurulunun da olmadığı esnek ve bağımsız bir modele sahibiz. Projeler ve planlar daha geniş ve demokratik bir üye platformu tarafından ortak olarak yapılmakta; kararlarda her konuda en geniş katılımı ve tartışmayı gözeterek birlikte alınmaktadır. İlk çağların Yunan site demokrasilerinde uygulanan “doğrudan demokrasi” yöntemine benzetilebilir.
Yine bugün organizasyonumuz içersinde Tiyatro ve Müzik grubumuz var. Bu gruplar çalışmalarını tamamen bağımsız olarak kendileri planlamakta ve yönlendirmekte. Kulüp, onlara sadece yer, salon, teçhizat vb. konularda olanaklar sağlamakta. Okul dönemi içinde kendi çalışmalarını (şenliklerde veya özel etkinliklerde) sergileme fırsatı bulan bu gruplarımız bu yıl 2 yaşındalar. Bu yıl daha çok insana ve daha çok etkinliğe ulaşma gayreti içindeler. Bunun dışında Festivaller, bilgi yarışmaları, seminerler , resim sergileri, tiyatro gösterimleri vb. gibi birçok etkinliği planlayan ve organize eden bizim de içinde olduğumuz bir aktif üye grubumuz var. Bu grubun büyük bir çoğunluğu, ilk kuruluş aşamasından itibaren kulübün içinde olan kurucu üyelerden oluşmakta. Bu topluluk bu yıl yerini yeni ve arkadan gelen genç kuşağa bırakma gayret içindedir. Üye Sirkülasyonu ve dinamizmi bizim için çok önemli çünkü demokratik, katılımcı ve uzun ömürlü bir informal yapıyı oluşturup geleceğe taşımak Türkiye koşullarında kolay bir iş değil. Bunu başarabilmek, öncelikle yönetim anlayışımızın ve yapımızın örnek olabilmesi ve kendini kanıtlaması anlamına gelecektir.
|